Archive for Nisan, 2009
Misafirlerinize sunabileceğiniz hem göze hem de mideye hitap eden çok şık ve leziz bir yemek. Dilerseniz tavuğu iki patlıcan arasına da koyabilirsiniz. Teyzemin marifetli gelini, canım arkadaşım Nebiye’den öğrendiğim bu yemeği sizlerle paylaşmaktan sevinç duyuyorum.
MALZEMELER:
- 1 adet bostan patlıcanı
- 1 kg kemiksiz tavuk but
- 1 çorba kaşığı tamek salça
- 1 su bardağı su
- 1 tatlı kaşığı toz biber
- 1 çay kaşığı karabiber
- 1 çorba kaşığı nane
- Tuz
Kızartmak için: Sıvı yağ
BEŞAMEL SOS İÇİN:
- 2,5 su bardağı süt
- 2,5 çorba kaşığı un
- 2 kaşık tereyağı
- Yarım çay kaşığı karabiber
- Tuz
ÜZERİ İÇİN:
- 100 gr rendelenmiş kaşar peyniri
YAPILIŞI:
- Tavukları toz biberi ,nane, karabiber ve tuz ile karıştırıp bırakın.
- Bu arada bostan patlıcanını alacalı şekilde soyup, 1 cm genişliğinde halkalar halinde dilimleyin.
- Patlıcanları kızgın yağda kızartın.
- Daha sonra tavukları kızartın.
- Bir borcama veya fırın tepsisine 1 su baradğı su ile karıştırdığımız salçayı dökün.
- Tepsinize patlıcanları, onun üzerine de tavukları dizin.
- Orta ateşte tereyağı ile unu kavurup ocaktan indirin. Yavaş yavaş sütü eklerken çırpma teliyle de sürekli karıştırarak pürüzsüz bir karışım elde edin. Sonra sosunuzu tekrar ateşe koyun. Tuz ve karabiberi de ekleyin.
- Kaynayıp biraz koyulaştığında beşamel sosunuzu ocaktan indirin.
- Tavukların üzerine kaşıkla sosunuzdan koyun.
- Rendelenmiş kaşar peynirleri de beşamel sosun üzerine ilave edin.
- Isısını 180 dereceye ayarladığınız soğuk fırına atın.
- Kaşar peynirleri kızarana dek fırında pişirin.
Bahar sebzelerinden biri olan enginar pazarlarda, manavlarda yerini almaya başlayınca bizde alıp yemeğini, çorbasını yapmaya başladık. Enginarı değişik şekilde deneyip sunmayı çok seviyorum. işte bu da denediğim tariflerden biri, sizde hem favayı hem enginarı çok seviyorsanız hemen deneyin ikisi bir arada çok güzel bir lezzet oluşturuyorlar.
MALZEMELER:
* 6 adet enginar
* 2 su bardağı kuru bakla
* 1 demet dereotu
* 1 adet kuru soğan
* 1 çay bardağı zeytinyağ
* 1 adet kesme şeker
* 1 adet limon
* Tuz
YAPILIŞI:
1. Kuru baklaları bir gece önceden suda bekletin.
2. Bir tencereye baklaları, yemeklik doğranmış soğanı, ince kıyılmış dereotunun yarısını, kesme şekeri, tuzu ve 4 su bardağı suyu koyup ocakta pişirin.
3. Baklalar iyice yumuşayıp suyunu çekince yani lapa kıvamına gelince ocaktan alın. Ilıyınca blenderdan geçirip, yarım çay bardağı zeytinyağı ekleyin ve tekrar karıştırıp, soğumaya bırakın.
4. Diğer taraftan enginarları yarım limon sıktığınız suda yumuşayana kadar haşlayın.
5. Haşlanmış enginarları servis tabağına alın. Yarım çay bardağı zeytinyağı ile yarım limonun suyunu karıştırıp enginarların üzerine dökün.
6. Enginarların içlerine favayı pay edip, üzerini kıyılmış dereotu ile süsleyin.
Tamamen tesadüfü olarak elde ettiğim harika bir çorba. Isırganın o kadar faydasına rağmen çoğumuzun severek yemediği hatta hiç yemediği bu bitkiyi yedirmeyi sağlayan bir tarif olabilir. Şifa niyetine herkese sadece bir tabak tattırabildiğim ısırgan çorbasını ertesi gün yaptığım mercimek çorbasıyla birleştirince ortaya çıkan bu çorba kaşık kaşık yenip bitiverdi birden.
MALZEMELER:
- 1/2 kg ısırgan
- 1 demet taze soğan
- 1 demet taze nane yoksa 2 çorba kaşığı kuru nane
- 6 diş sarmısak
- 1 çay bardağı mısır unu
- 3 çorba kaşığı tereyağı
- 1 su bardağı kırmızı mercimek
- 1 çay bardağı buğday(olmasada olur ama daha lezzetli yapıyor.)
- 1 büyük patates
- 1 büyük havuç
- Tuz
YAPILIŞI:
- Isırganı temizleyip yıkadıktan sonra büyük bir tencereye koyun.
- Tencereye su ve tuz da ekleyin.
- Temizleyip iri iri doğradığınız soğanı, naneyi ve sarmısağı da ilave edin.
- Yine temizleyip yıkadığınız mercimek ve buğdayı da tencereye koyun.
- Patatesin ve havucun kabuklarını soyduktan sonra iri iri doğrayıp çorbanıza ekleyin.
- Hepsi kaynayıp piştikten sonra blenderdan geçirin.
- Mısır ununu ve tereyağını da ekleyip 5 dakika daha kaynatın.
NOT: Sade ısırgan çorbası yapmak istiyorsanız; ısırganı,naneyi,taze soğanı suya tuz atarak pişirin. Blenderdan geçirdikten sonra tereyağı ve mısır unuyla 5 dakika kadar kaynatın.
Lisede tanışıp arkadaşlığımı pekiştirdiğim, üniversitede kenetlendiğim, kadim dostum Şengülcüğüme ait bir tarif. Görsel olarak da tat olarak da çok güzel.
MALZEMELER:
1.5 su bardağı şeker
3 yumurta
1 paket kabartma tozu
1 paket vanilya
2.5 su bardağı un
1 çay bardağı sıvıyağ
1 su bardağı yoğurt veya süt
1 portakal kabuğu rendesi ve suyu
1 limon kabuğu rendesi
AYIRDIĞINIZ KEKE EKLEMEK İÇİN:
2 çorba kaşığı kakao
YAPILIŞI:
- Yumurta ile şekeri çırpın.
- Yoğurdu, kabartma tozunu, vanilyayı, unu, potakal kabuğu rendesini, limon kabuğu rendesini de kekin içine ilave edip, çırpın.
- Yağlanmış kek kalıbına kekin 4 te 3 ünü koyun.
- Kalan keke 2 kaşık kakaoyu ekleyip, çırpın.
- Daha sonra kalıba koyduğunuz kekin üzerine ilave edin.
- Kakaolu kek kısmına bir kaç kere çatal batırın.
Karnabahar mı karnıbahar mı? Kiminin karnabaharı kiminin karnıbaharı, en son noktayı Türk dil kurumunun imla kıllavuzu karnabahar olarak koyar. Fakat bir arkadaşımın tarif defterinde gördüğüm kanlıbaharı hatırladıkça dudaklarımdaki tebessüm tekerrur eder.
MALZEMELER:
- 1 adet orta boy karnabahar
- 300 gr kıyma
- 1 adet doğranmış soğan
- 1 tatlı kaşığı pul biber
- Yarım çay kaşığı karabiber
- Tuz
ÜZERİ İÇİN:
- 100 gr kaşar peynir
YAPILIŞI:
- Karnabaharları yıkayıp çiçeklerine ayırdıktan sonra kaynar suda haşlayın.
- Haşlanan karnabaharları süzün.
- Bir tavada soğanı ve kıymayı kavurun. İçine karabiberi ve tuzu da ilave edin.
- Karnabaharlarla kavurduğunuz kıymayı karıştırın.
- Yağlanmış borcama bu karışımı ilave edin.
- Üzerine pul biber ve kaşar rendesi ekleyin.
- Üzeri kızarana dek pişirin.