ANTAKYA GEZİSİ

Posted by: admin

Ocak 3rd, 2010 >> GEZİLER

Üç büyük dinin harmanlandığı yerdir Antakya, çok eskilere dayanır hikayesi üstelik. Bu nedenle her şeyin ilkini orada bulabilirsiniz. Anadolunun ilk kilisesini, ilk camiisini.  Her bir sokak ayrı bir tarihin anıtı gibidir. Yılların getirdiği kültür zenginliği, mutfağına da yansımış Antakya’nın. Künefe diyarı olarak bilinen Antakya’nın gizli kalmış o kadar çok yemeği vardır ki aslında, bu zamana kadar tatmamış olmaya şaşırır kalırsınız (İstanbul’da ikamet eden meraklılarına Kadıköy’de bulunan Çiya şiddetle tavsiye olunur).

Efsane kenti yerinde görmek,  lezzete ilk elden tanık olmak için, Adana’daki dostlarımızı ziyarete gittiğimiz seyehatimize  Antakya’yı da dahil ettik. Ottoman Palace konaklama mekanımız oldu. Kenti hafta sonu ziyaret edeceklere uyarımız, lütfen şehir içindeki Savon Hotel’de kalın. Hafta içi oldukça konforlu bir hizmet sunan Ottoman Palace, özellikle Suriye vizesinin kalkmasından sonra hafta sonu çok yoğun oluyor.

Şehir merkezindeki dönerci fazlalığı ilk dikkatimizi çeken şey oldu. Özel sosuyla dürüm arasında servis edilen dönerin rağbetçisi çok olsa da, daha yöresel tatlar arayan bizleri pek tatmin etmedi. Meydanda bir biri ardına sıralanan künefecilerin her biri ayrı ustalık sergiliyor. Daha önce pek çok kez kenti ziyaret eden rehberimiz Hakan’ın önerisiyle, merkez de yedik ilk künefemizi. Biz parmaklarımızı yalarken o da eklemeden edemedi: “Mükemmel Künefe’yi sona sakladım”. Bundan daha mükemmeli nasıl olur diye de düşünmeden duramadım, ama ertesi gün öğrendik,  oluyormuş işte..

Tarihi çarşısıda da ayrı bir güzel Antakya’nın. Özellikle peynir çeşitleri çok ilgi çekici. Üstelik fiyatları da çok ucuz. Kirece yatırma suretiyle farklı bir tat elde edilen tatlılarından sadece kabak tatlısını bulabildik çarşıda. Yeşil ceviz, patlıcan tatlısı gibi lezzetleri daha fabrik ürün satan mağazalarda bulunabiliyor.

Aşağıda gördüğünüz yemekler ve mezeler, Antakya’nın  merkezindeki Anadolu Restoranda afiyetle yenildi. Her bir mezesi ayrı bir tat sunan lokantanın sunumu da çok güzeldi. Tabi ki hayatmıza giren en güzel künefeyle de burada tanıştık. Bol çocuklu bir gezi olduğu için  pek çok lezzetin bulunduğu  Harbiye’ye gitmeye ise maalesef zaman bulamadık. Ottoman Palace’ın termal tesisleri bedenimizi fazla uyuşturmuş ve zamanımızı da fazla çalmıştı. Bir dahaki sefere daha kapsamlı ve geniş zamanlı bir tur dileğiyle Antakya’dan ayrıldık.

tepsikebabi

kagit-kebabi

mezeler2

ali-nazik

kunefe2

kunefe2

kabak-tatlisi

This entry was posted on Pazar, Ocak 3rd, 2010 at 09:16 and is filed under GEZİLER. You can follow any responses to this entry through the RSS 2.0 feed. You can leave a response, or trackback from your own site.
3 Responses to “ANTAKYA GEZİSİ”

t’s such a great site. fabulous, acutely fascinating!!!

———–

[url=http://gry-online.lagata.pl]Gry[/url]

It is remarkable, it is very valuable piece

Wow,so niceeee!! Thanks for sharing!

Leave a Reply

XHTML: You can use these tags: <a href="" title=""> <abbr title=""> <acronym title=""> <b> <blockquote cite=""> <cite> <code> <del datetime=""> <em> <i> <q cite=""> <strike> <strong>