Üç büyük dinin harmanlandığı yerdir Antakya, çok eskilere dayanır hikayesi üstelik. Bu nedenle her şeyin ilkini orada bulabilirsiniz. Anadolunun ilk kilisesini, ilk camiisini. Her bir sokak ayrı bir tarihin anıtı gibidir. Yılların getirdiği kültür zenginliği, mutfağına da yansımış Antakya’nın. Künefe diyarı olarak bilinen Antakya’nın gizli kalmış o kadar çok yemeği vardır ki aslında, bu zamana kadar tatmamış olmaya şaşırır kalırsınız (İstanbul’da ikamet eden meraklılarına Kadıköy’de bulunan Çiya şiddetle tavsiye olunur).
Efsane kenti yerinde görmek, lezzete ilk elden tanık olmak için, Adana’daki dostlarımızı ziyarete gittiğimiz seyehatimize Antakya’yı da dahil ettik. Ottoman Palace konaklama mekanımız oldu. Kenti hafta sonu ziyaret edeceklere uyarımız, lütfen şehir içindeki Savon Hotel’de kalın. Hafta içi oldukça konforlu bir hizmet sunan Ottoman Palace, özellikle Suriye vizesinin kalkmasından sonra hafta sonu çok yoğun oluyor.
Şehir merkezindeki dönerci fazlalığı ilk dikkatimizi çeken şey oldu. Özel sosuyla dürüm arasında servis edilen dönerin rağbetçisi çok olsa da, daha yöresel tatlar arayan bizleri pek tatmin etmedi. Meydanda bir biri ardına sıralanan künefecilerin her biri ayrı ustalık sergiliyor. Daha önce pek çok kez kenti ziyaret eden rehberimiz Hakan’ın önerisiyle, merkez de yedik ilk künefemizi. Biz parmaklarımızı yalarken o da eklemeden edemedi: “Mükemmel Künefe’yi sona sakladım”. Bundan daha mükemmeli nasıl olur diye de düşünmeden duramadım, ama ertesi gün öğrendik, oluyormuş işte..
Tarihi çarşısıda da ayrı bir güzel Antakya’nın. Özellikle peynir çeşitleri çok ilgi çekici. Üstelik fiyatları da çok ucuz. Kirece yatırma suretiyle farklı bir tat elde edilen tatlılarından sadece kabak tatlısını bulabildik çarşıda. Yeşil ceviz, patlıcan tatlısı gibi lezzetleri daha fabrik ürün satan mağazalarda bulunabiliyor.
Aşağıda gördüğünüz yemekler ve mezeler, Antakya’nın merkezindeki Anadolu Restoranda afiyetle yenildi. Her bir mezesi ayrı bir tat sunan lokantanın sunumu da çok güzeldi. Tabi ki hayatmıza giren en güzel künefeyle de burada tanıştık. Bol çocuklu bir gezi olduğu için pek çok lezzetin bulunduğu Harbiye’ye gitmeye ise maalesef zaman bulamadık. Ottoman Palace’ın termal tesisleri bedenimizi fazla uyuşturmuş ve zamanımızı da fazla çalmıştı. Bir dahaki sefere daha kapsamlı ve geniş zamanlı bir tur dileğiyle Antakya’dan ayrıldık.
Leave a Reply
XHTML: You can use these tags: <a href="" title=""> <abbr title=""> <acronym title=""> <b> <blockquote cite=""> <cite> <code> <del datetime=""> <em> <i> <q cite=""> <strike> <strong>
Ağustos 17th, 2010 at 00:01
t’s such a great site. fabulous, acutely fascinating!!!
———–
[url=http://gry-online.lagata.pl]Gry[/url]
Ağustos 19th, 2010 at 13:17
It is remarkable, it is very valuable piece
Ağustos 21st, 2010 at 05:03
Wow,so niceeee!! Thanks for sharing!