Archive for Ağustos, 2009
Tas kebabı eşimin en sevdiği yemektir. Hal böyle olunca da ramazan ayında özellikle sık yaptığım yemeklerin başını çeker iftar sofralarını da şık sunumu ile süsler. Bu tarifi bizi de etkinliğine davet eden sevgili Sevil’in ev sahipliği yaptığı ‘’İFTAR BEREKETİ ETKİNLİĞİ 3’’ e yolluyorum.
Malzemeler;
- 500 gr. kuzu eti
- 1 baş soğan
- 1 yemek kaşığı salça
- 3 diş sarımsak
- 1 adet domates
- 3 adet sivri biber
- ½ çay bardağı sıvı yağ
- 1 tatlı kaşığı kekik
- 1 çay kaşığı karabiber
- Tuz
Hazırlanışı;
- Bir tencereye sıvıyağı ve etleri koyup etler suyunu salıp tekrar çekene kadar karıştırarak pişirin.
- Etler suyunu çekince piyazlık doğradığınız soğanı ve sarımsağı ekleyip biraz kavurun. Daha sonra ufak doğradığımız biberleri ve domatesi ekleyip kavurmaya devam edin.
- Salçayı bir kasede sulandırarak tencereye ilave edin. Üzerini geçecek kadar sıcak su ilave edip pişmeye bırakın. Etler yumuşayınca tuzu,kekiği ve karabiberi ilave edip 2-3 dakika daha pişirip ocaktan alın.
- Etleri servis tabağına alın, patatesleri küp doğrayıp kızartın ve tas kebabının üzerine koyarak servis yapın.
Eşimle yemeğe gittiğimizde değişik ne görürse sipariş verir. Bu reçelli loru da Balıkesir’de gittiğimiz bir restorantta gördük hatta ben tatlı ile tuzlu güzel olmaz söylemeseydin keşke demiştim ama tadına bakınca o kadar çok hoşumuza gitti ki artık sabah kahvaltılarımızın vazgeçilmezi oldu. Özellikle kırmızı dut reçeli ile çok güzel oluyor fakat siz istediğiniz her reçelle deneyebilirsiniz.
Yapımı da çok kolay istediğiniz miktarda tuzsuz lorun üzerine istediğiniz miktarda reçel döküyorsunuz sabah kahvaltılarında sıcak ekmeğin üzerine sürüp afiyetle yiyiyorsunuz.
Dün akşam iftarda konuklarım olan yeğenlerim; Dilara ve Deniz için farklı birşeyler yapmak isteğiyle mutfağa girdiğimde ortaya çıkarıverdim bu salatayı. Salatanın her aşamasında yanımda olan ve özellikle doğrama işlemlerinde yardım eden kızların karınlarının açlığının da etkisiyle bana harika bir şey yapıyormuşum hissiyle verdikleri coşkuyla tamamladığım bu salata gerçekten yüzümüzü kara çıkartmadı.
MALZEMELER:
- 2 lt kaynamış su
- 1kase kuskus
- 2 çorba kaşığı pirinç
- 4 adet közlenip, doğranmış çarliston biber
- 1 adet közlenip, doğranmış kırmızı biber
- 10 adet dilimlenmiş yeşil zeytin
- 7-8 adet küp küp doğranmış kornişon turşu
- 1 adet havuç
- 7-8 dal doğranmış taze nane
- 7-8 dal doğranmış dere otu
- Yarım çay bardağı zeytinyağı
- Tuz, pul biber
YAPILIŞI:
- Öncelikle kuskusu, pirinci ve küp küp doğranmış havucu kaynamış tuzlu suya atın.
- Kuskuslar haşlanıp, suyunu çekene kadar pişirin.
- Kuskus oda sıcaklığına gelince zeytinyağını, doğramış olduğunuz tüm malzemeleri tuzu ve pulbiberi içine katarak salatayı karıştırın.
Bu yaz yaz tatilini Burhaniye de çok güzel bir sitede geçiriyoruz. Geçiriyoruz diyorum çünkü hala buradayız, connect kart sayesinde internete de bağlandım sonunda. Bu arada Balıkesirin yöresel lezzetlerinden olan börülce ile tanıştık İstanbul’da arasıra da olsa pazarlarda taze börülceye rastlardım fakat nasıl yapıldığını bilmediğim için hiç alıp denememiştim.Tatilde de ayrı düşmediğimiz aile dostumuz ve çok sevdiğim arkadaşım Ayşe’nin yengesi sevgili Latife ablanın o güzel tarifi ile börülceyi çok sevdik. Bu yemeği ister zetinyağlı olarak ister salata olarak servis yapabilirsiniz.
Malzemeler;
- 1 kilo taze börülce
- ½ kilo sivri biber
- 1 adet kuru soğan
- 3-4 adet domates
- 4 diş sarımsak
- 2 su bardağı yoğurt
- 1 fincan zeytinyağı
- 1 adet kesme şeker
- 3 dal maydanoz
- Tuz
Hazırlanışı;
-
- Börülceleri temizleyip uzun olanları ikiye bölüp yıkayın.
- Börülceleri bir tencereye aktarıp üzerini geçecek kadar su ve birazda tuz atarak yumuşayana kadar haşlayın.
- Sivri biberleri de temizleyip doğrayın ve bir tavada kızartın.
- Bir tavaya zeytinyağını koyarak içine yemeklik doğradığınız soğanları ilave ederek kavurun üzerine rendelenmiş domatesleri şekeri ve tuzu ilave edip sos haline gelene kadar pişirin.
- Bir kapta sarımsakları tuz ile ezerek üzerine yoğurdu ilave edip karıştırın.
- Servis tabağına haşlanan börülceleri koyun üzerine kızaran sivri biberleri yaydırın. Sarımsaklı yoğurdu da üzerlerine güzelce yaydırıp en üste sosu döküp maydanozla süsleyerek servis yapın.
Eskiden sanayağının paketinin kenarlarındaki bilmem kaç adet sana yazısını kesip, biriktirdikten sonra hedef adrese yollayarak annemin aldığı bir yemek tarifi kitabından öğrendiğim bu makarna gerek duruşuyla gerekse tadıyla özellikle davet sofraları için harika bir tercih. Ramazan sofralarınızda şık sunumlar yapmak istiyorsanız mutlaka menünüze bunu da dahil edin derim. Hayırlı ramazanlar efendim…
MALZEMELER:
- 500 gr 1 No. makarna
- 3 tepeleme çorba kaşığı un
- 150 gr rendelenmiş kaşar peyniri
- 2 yumurta sarısı
- 1 lt süt
- 250gr sana( ben zeytinyağı koydum.)
- Bir miktar tuz, karabiber
YAPILIŞI:
- Makarnayı bol su ile haşaldıktan sonra suyunu süzün.
- Süzgeçteki makarnayı soğuk suyun altına tutun.
- Bir kap içinde yağın yarısı ile 3 çorba kaşığı unu beraber hafif kavurun.
- Yavaş yavaş sütü ilave edin.
- Devamlı yumurta teli ile karıştırarak pişirin.
- Tuzu, karabiberi de ekleyip, kaynamaya başlayınca ateşten indirin.
- İki yumurta sarısını da ilave edip, iyice karıştırın.
- Elde edilen bu kremanın yarısını125 gr eritilmiş margarin veya zeytinyağı ile suyu süzülmüş makarnaya karıştırın.
- Makarnayı bir borcama koyun.
- Makarnanın üzerini kremanın yarısı ile örtün.
- Üzerine kaşar peyniri rendesi serpin.
- Fırında üzeri kızarıncaya kadar pişirin.