Archive for Aralık, 2008
2005 yılında ablamla birlikte hazırladığımız yılbaşı sofrasıydı bu. Çok güzel bir gece geçirmiştik.Biricik arkadaşlarımız Hakan,Feyza ve o zamanlar henüz 1 yaşında bile olmayan tatlı mı tatlı kızları Selin bizleri kırmayıp taa Adanalar’dan gelmiş ve canım arkadaşım Ebru, Arda ve dünya güzeli Ada’nın da katılımıyla unutulmaz bir yılbaşı geçirmemizi sağlamışlardı. Sofrada yer alan muhteşem hindimiz çok konuşulmuş hatta onun hatrına ertesi yılbaşı Adana’ya çağrılıp tekrar hindi yapmak için yollara düşmüştük. Bütün gün yapmak için Hakan ile uğraştığımız hindi sonunda bir önceki yıldakine benzetilmiş ve yine yıla damgasını vurmuştu. Fakat dönüş yolunda karşılaştığım sürpriz beni derinden üzmüştü. Benden bir gün önce dönen eşimin bavulu havaalanında hernasıl olduysa kaybolmuştu. Bende az yük taşayayım diye ne var ne yok onun bavuluna sığdırmış hatta fermuarı zor kapamıştık. Bagajın kaybolmasından 3 gün sonra kaybolanların arasında 15 yıldır not tuttuğum yemek tarif kitabımında olduğunu hatırladığımda kendimi tutamadığım bir göz yaşı seline boğulduğumda eşim yatakatan fırlayıp bana kimin öldüğünü sormuştu. Kolay hazmedilir birşeymi insanın 15 yıllık emeklerinin birden yok olup gitmesi. işte o an bavulumuzu alanlara tüm kötü temennilerimi içimden geçirmiştim.
Sofradaki hindinin tarifi tarif defteriyle birlikte kaybolup gitmişti. Bu yüzden sizlere o tarif yerine Crowne plaza otelden Werner Kallenborn ‘un sofra dergisindeki tarfini yazıyorum.
MEYVELİ EKMEK İLE DOLDURULMUŞ YILBAŞI HİNDİSİ
MALZEMELER:
- 1 adet hindi (6-8kg ağırlığında)
- 500gr tost ekmeği
- 200gr kestane
- 100gr kuru üzüm (siz daha az kullanabilrsiniz.)
- 100gr kuru kayısı
- 2 adet soğan
- 1 su baradağı süt
- 5 çorba kaşığı zeytinyağı
- 2 adet havuç
- 18 adet bürüksel lahanası
- 2 adet kereviz
- Bir tutam tuz
- Bir tutam karabiber
YAPILIŞI:
- ince doğranmış soğanları az sıvıyağda soteleyin.
- Küp küp doğranmış tost ekmeği, zar şeklnde doğranmış kayısı, sotelenmiş soğan ve kabukları ayıklanmış kestaneyi sütle birlikte derin bir kapta karıştırın.
- Önceden temizlenmiş hindinin içine doldurun.
- Hindinin iki kanadını butlarıyla birlikte pişerken dağılmasını önlemek için bağalayın.Tuz ve karabiber ekleyin.
- Üzerine zeytinyağını da gezdirin.
- 180 derece fırında üzeri kapalı olarak 2 saat pişirin. Daha sonra üzerini açıp 30 dakika üzeri açık olara pişirin.
- Kızardıktan sonra servis yapacağınız tepsiye koyun.
- Havuç,kereviz, kalan kestaneler ve brüksel lahanasını istediğiniz şekilde kesip hindiyle birlikte servis yapın.
Farklı bir servis yaparak misafirlerinizi büyülemek ister misiniz? İşte size bir yöntem uyguladığınızda da emin olun herkesi hayrete düşüreceksiniz. Eşim geçen hafta Lüleburgaz’daki bir lokantada servis aldığı bu kahveden çok etkilemiş ve bizler için resmini çekmiş. Önce bir tatlı tabağını aleminyum folya ile güzelce sarın. Kahve fincanı tabağını ve kahve fincanının kulpunu da folyalayın. Daha sonra tatlı tabağının içine bolca tuz koyun. Kahveyi yaptıktan sonra tatlı tabağının üzerindeki tuzlara kolonya dökün.Onun üstüne kahve fincanıyla birlikte tabağını da koyun. Fincan tabağının kenarlarına da biraz tuz serpin ve kolonya dökün. Sonra bunları büyük boy bir kağıt peçetenin üzerine koyup üst kısımdan düğümleyinyani kahvaeyi paketleyin ve büyük bir servis tabağının içinde konuklarınızın yanına getirip çakmakla peçetenin üst tarafından yakın. Düğüm kısmının kahvenin içine düşmemesi için bir bıçak yardımıyla yanma esnasında yana doğru ittirin. Ve manzarayı izleyin. Yanan peçete kolonyalı tuzu alevlendirecek ve bir iki dakika yanmasını sağlayacaktır. Bu sayede kahvenizin köpüğü eksradan kabaracaktır. İşte size hem göze hem de damağa hitap eden bir servis…
Babam için çorba olmazsa olmazlardandır. Onun sayesinde bizde yemeklerde çorba içmeyi adet haline getirmişizdir. Özellikle kışın bir başkadır çorbanın yeri. Eşimin Edirne’deki dayısının kızları siteye daha fazla çorba tarifi ekleme talebinde bulununca tadı çok güzel olan çoğumuzun severek yediği bu klasik çorbayı eklemeye karar verdim. İçine et, kemik veya tavuk suyu koyduğunuzda çocuklar içinde çok faydalı oluyor.
MALZEMELER
- 2 yemek kaşığı zeytinyağı
- 3 adet domates
- 2 adet çarliston biber (isterseniz acı biber de kullanabilirsiniz.)
- 1 çay bardağı şehriye
- 1 litre tavuk suyu
- 1 adet kesme şeker, tuz
YAPILIŞI:
- Domates ve biberleri rondada iyice ezin.
- Tencereye zeytinyağını ve rondadan geçirdiğimiz domates ve biberleri koyup biraz pişirin.
- Daha sonra tavuk suyunu ilave edin.
- 2 litre de su ekleyin.
- Çorba kaynamaya başlayınca şehriyeyi ilave edin. Tuzunu ve 1 adet kesme şekeri koyduktan sonra şehriyeler pişene kadar pişirin.
- Servis yaptıktan sonra tabaklara rendelenmiş kaşar peyniri ya da nane koyabilirsiniz.
Şüphesiz bayram deyince ilk akla gelenlerdendir baklava. Türk mutfağının en özellerinden ve en bilinenlerindendir.Bu tatlıyı sevmeyen birini hayal edemiyorum bile. Çocukluğumdan beri bayram sabahı aç karnıma yediğim bir iki dilim tatlı benim için en vazgeçilmez şeylerden biridir. Çoğu geleneklerimiz yavaş yavaş unutulmaya başlarken belki de popülerliğini hiç kaybetmeyecek olan baklava ile hep gurur duyacağız. Sizlere bu tatlı kadar sıcak, unutulmaz ve dosthane bir bayram diliyorum.
MALZEMELER:
- 1kg un
- 2 yumurta
- 1 su baradağı süt
- 1 su bardağı ayçiçek yağı
- 1 tutam tuz
- 1/2 kg nişasta(aralara koymak için)
ÜZERİ İÇİN:
- 125 gr margarin
- 150 gr tereyağı
İÇİ İÇİN:
- 500 gr fındık veya ceviz içi
ŞERBETİ İÇİN:
- 4 su bardağı şeker
- 5 su bardağı su
YAPILIŞI:
- Nişasta hariç bütün malzemeleri koyup yoğurun. Poğaça yumuşaklığında bir hamur elde edeceksiniz.
- Hamurdan parçalar koparıp 55- 60 adet iri ceviz büyüklüğünde toplar yapın.
- Önce 10 adet bezeyi tabak büyüklüğünde açıp, aralarına bolca nişasta ilave edin. Bezeler 10 adet olunca açarak büyük bir yufka elde edin.Yağlanmış tepsiye dizin ve üzerine fındık içi koyun.
- Yufkalar bitene kadar bu şekilde yapıp baklava şeklinde kesin.
- Margarin ve tereyağını eritip kızgın bir şekilde baklavanın üzerine dökün.
- Üzeri iyice kızarana kadar pişirin.
- Şerbeti yapın. Baklava soğuk, şerbet ılıkken tatlının üzerine dökün.